Kayıtlar

İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ

Resim
                                                                                                                                          Osman KELEŞ 28/03/2020            İstanbul Arkeoloji Müzesi, İstanbul’un Fatih ilçesinde yer almaktadır. Gülhane Parkı’nın girişinden Topkapı Sarayı’na çıkan Osman Hamdi Bey Yokuşu’nun üzerinde yer almaktadır.           Osmanlı’da tarihi eser toplama merakının izleri Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar uzanır ancak müzeciliğin kurumsal olarak çıkışı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin 1869 yılında İmparatorluk Müzesi ( Müze-i Hümayun) olarak kuruluşuna denk gelir. Aya İrini Kilisesi’nde o güne değin toplanmış arkeolojik eserlerden oluşan Müze-i Hümayun, İstanbul Arkeoloji Müzelerinin temelini oluşturmaktadır. Eserin yetersiz kalması üzerine Fatih Sultan Mehmet devrinde yaptırılmış olan Çinili Köşk tekrardan elden geçirilerek 1880 yılında müze binası olarak hizmete başlamıştır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri giriş kapısı 1881 yılında Os

ŞİİR KOKULU KADINLAR

ŞİİR KOKULU KADINLAR Mehmet AKCA 09/02/2018 Siz daha önce hiç şiir kokulu birisini gördünüz mü? Baktınız mı göz bebeklerine? Yüzündeki masumluğu hissettiniz mi? Gamzesinde uyumak istediniz mi hiç? Saçına toka yerine şiirler takan birisini gördünüz mü? Dudaklarından duydunuz mu özgürlüğün muhteşemliğini? Peki ya umudu bağladınız mı sol cebinizden çıkarıp bakışlarına? Eğer bu sorduğum sorulara cevabınız evet ise bilin ki şiir kokulu bir kadına aşık olmuşsunuz demektir. Bu milyonda bir ihtimalin gerçekleşmesi demektir kaybetmeyiniz, aşık olduğunuz kadını mutluluğuyla mutlu olun, üzüntüsüyle üzülün ama kaybetmeyin. Şiir kokulu kadınlar size özgürlüğünüzü verecek insanlardır; dünyaya ait, sizi sıkıcı bir yaşama bağlayan zincirleri çözenlerdir. Siz farkında olmadan değiştirir sizi, zevk almadığınız aktiviteler artık daha eğlenceli gelir, sanki hayatı kitaplarda, filmlerde yaşıyormuş gibi hissedersiniz. Etrafınızda Nazım Hikmetler, Edip Canseverler, İlhan Berkler uçuşur çölün orta

YOZGAT SARIKAYA ROMA HAMAMI

Resim
YOZGAT SARIKAYA ROMA HAMAMI Osman KELEŞ 04/02/2018 Yozgat şehrinin Sarıkaya ilçe merkezinde yer almaktadır. Hamamın MS 2. yüzyılın ortalarında yaptırıldığı ve antik çağ haritalarında Kayseri ve Yozgat şehirleri arasında kalan bu bölgenin Aqua Sarvenae olarak isimlendirildiği, Roma çağındaki isminin ise Therma Basilica olduğu bilinmektedir. Hırıstıyanlığın önemli azizlerinden olan Aziz Petrus’un bölgeden iki defa geçtiği bilinmektedir. Kaynaklarda, Sarıkaya merkezinde bulunan eser ile ilgili ilk bilgiler Fransız seyyah Chantre tarafından verilmektedir. Seyyah Chanter, 1893-4 yıllarında, Anadolu’da yaptığı yolculukta Roma Hamamının cephesini görmüş ve bir çizimini yapmıştır. Roma Hamamındaki ilk kazı ise Richard C. Haines başkanlığında gerçekleşmiştir. Bu kazının yapılma nedeni ise mevcut kalıntıların ölçümünü yapmak ve binanın sınırlarını tayın etmek olarak belirlenmişti. Hamamın cephe hattı üzerinde ve çevresinde açılan sondajlarla bir plan ortaya konulmaya çalışı

HRİSTİYAN SANATINDA İMGE VE TASVİR

Resim
HRİSTİYAN SANATINDA İMGE VE TASVİR Uğurcan KOŞDEMİR 04/02/2018 MS 313 yılında, Roma İmparatorluğu’nda önemli bir gelişme yaşanmıştı; Batı’nın augustusu Constantinus ve Doğu’nun augustusu Licinius, birlikte, Milano’da tüm imparatorluk sınırları içinde Hristiyanlığın serbest bir din olduğunu Milano Fermanı ile ilan etmişlerdi. Bu gelişmeyle birlikte kilise, sanata karşı olan tutumunu tekrar gözden geçirmeliydi; çünkü mevcut kiliseler küçük ve önemsiz yerlerden oluşuyordu. Yapılacak olan yeni tapınma yerleri, işlevleri tamamen farklı olan Pagan tapınakları gibi olamazdı. Bu nedenle “kral salonu” anlamına gelen, klasik dönemde ise “bazilika” olarak anılan geniş toplanma salonları örnek alınarak yeni kiliseler yapıldı. Örnek alınan bu bazilikalar, pazar yerleri ve mahkeme salonları olarak kullanılıyor olup temelde geniş dikdörtgen biçimli bir salon ve bu salonun uzun kenarlarında, ana salondan sütün dizileriyle ayrılmış, daha dar ve alçak tutulan birer yan salondan oluşuyordu ve

YANLIŞ KÜLTÜRLEŞME

YANLIŞ KÜLTÜRLEŞME Mehmet AKCA 26/01/2018 Haydi gelin sizinle önce kendi kültürümüze bir göz atalım; Bizim özümüz kardeşlik ister, vicdanlı olmayı ister, dosta her zaman yardımcı olup onu kendi canından biriymiş gibi sahiplenmek ister. Peki günümüzde ne oldu da değiştik kimseyi umursamaz olduk, dostumuzun sıkıntısını umursamaz, sadece kendi çıkarlarımızı düşünür olduk? Çocuklarıma yanlış empoze edilen teknolojinin doğurduğu bu durum insanları birbirinden koparıp tamamen bencilliğe sürükledi. Yanlış durumlara özenir olduk, mesela müziklerimiz: Biz bağlama, kemençe, gibi kendi öz çalgılarımızı bir kenara atıp tamamen elektronik müziğe yöneldik, kendi  öz müziklerimizi dinleyenlere ise eski kafalı gözüyle bakıp aşağılar olduk. Kafeler mesela: Adını bilmediğimiz müzikler eşliğinde adını bilmediğimiz kahve çeşitleri içip kendimizi sosyal zannetmeye başladık, sonra çevremizdekileri kendi hayatımıza uydurmaya çalıştık uymayanları ise dışladık, ötekileştirdik.